Hitit Mimarisi

 

Hattuşa - Yerkapı ve Yukarı Şehir Tapınak Mahallesi'nin havadan fotoğrafı 

Taş döşeli bir set olan Yerkapı savunma amaçlı olmaktan çok, Hitit Devletinin gücünü ve büyüklüğünü vurgulayan bir yapıydı. Güneyden Hattuşa'ya gelen yolcular kentin 'beyaz sırtını'nı çok uzaklardan görebiliyorlardı.

 

Anadolu'da alt bölümleri kyklop (dev) biçimi iri taşlardan oluşan anıtsal mimarlık eserleri Hititlerin eski krallık döneminde başlamıştır. Hitit sur duvarları baskın, saldırı merdivenleri ve yeraltı tünelleriyle donatılmıştı. Hattuşa kent duvarı, hücum ve baskın olanakları ve sağlam örgüsüyle eski dünyada benzersizdi. İki yanı dik eğimli, uzun ve geniş bir yamaç üzerinde kurulmuş olan Hattuşa kenti, yedi büyük tapınağı, yirmiyi aşkın küçük tapınağı ve surlarıyla dünyanın en görkemli kentlerinden biriydi.

 

Hattuşa surlarının altında bir potern

Hattuşa'da Sfenksli Kapı'nın altında yer alan 70 m. uzunluğundaki bu potern düşmana karşı baskın çıkartma yapmak için kullanılan bir tüneldir. Hattuşa'da Kyklop türü, çok iri taşlardan, bindirme yöntemiyle inşa edilmiş bu tür pek çok tünel bulunmaktadır. Bu yapı biçemi Hititler'den önce Anadolu'da bilinmiyordu.

 

Hitit mimarlığında sütun tanınmıyordu, sütun yerine dört köşe direkler kullanılıyordu. Kentin büyük tapınağının dış yüzünde bütün duvar boyunca yükselen büyük pencereler bulunmaktaydı.

Hitit mimarlığının en belirgin özelliği bakışımsız (asimetrik) oluşudur. Dinsel ve sivil binalarda olduğu gibi kent planında da bu tutum egemendir. Başka bir deyişle yapılar herhangi bir sıralamaya, hizalamaya bağlı olmayıp, eski Troia VI, Atina ve Bergama akropollerinde olduğu gibi doğal bir oluşum içindeydi. Bazı eserlerdeki bakışımlı kapılar ise Hurri etkisiyle yapılmıştı.


N Hitit Sanatı sayfasına dönüş

N Ana sayfaya dönüş