Hitit Süredizini
(Tüm
tarihler milattan öncedir)
3200
Anadolu'da erken tunç çağının başlangıcı.
2500
Hatti diline ait ilk kayıt.
2500
– 2000 Kızılırmak
havzası içinde Hatti rahip beylerinin güçlenmesi.
2250
– 2000 Hint
– Avrupa'lıların Karadeniz'in Kuzeyinden Avrasya'ya yayılmaları.
2300 Urkis kentinde (Mardin'in güneyinde) Hurri diline ait ilk kayıt.
2200
Hititlerin Hatti ülkesine olasılıkla Kafkasya yönünden göç
etmeleri. Alacahöyük buluntularının Maikop kültürüyle benzerlikleri göç
yolu için Kafkasya yönü olasılığını güçlendirmektedir. Hititlerin akrabası olan
Luvi'ler ve Pala'ların da Hititler de aynı zamanda Anadolu'ya geldikleri düşünülmektedir.
2100
– 2000
Hititlere ait Alacahöyük (Hitit kenti Arinna?) güneş kursları.
2100
– 1900
Hitit prens ve prenseslerine ait Alacahöyük kral mezarları.
~2000
Hititlerce Arzava ülkesinin dili olarak anılan Luvi dilinin Güney ve
Batı Anadolu'da yaygınlaşması. Pala dilinin Kuzey Anadolu'da yaygınlaşması.
Hurri dilinin Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yaygınlaşması.
1900
– 1800
Anadolu'da Asurlu tacirlerin etkinlik dönemi, Kaneş ve Hattuşa'da
Asur Karum'ların kurulması. Asurlular Asurca liman,
rıhtım anlamına gelen karumlarda
belirli bir serbestlikle yaşayıp ticareti denetliyorlardı. Asur'dan Anadolu'ya kalay ve dokuma,
Anadolu'dan Asur'a da bakır, gümüş ve altın
satımı vardı. Ticaret kervanlarında eşekler kullanılıyordu. Bu çağda 1
kg gümüş, 70 kg bakıra; 1 kg altın 8 kg gümüşe; 1 kg demir, 5 kg altına
eşdeğerdi.
1750
Anitta'nın Kuşşar'da (Aksaray'ın batısındaki Acemhöyük)
kral oluşu. Hitit krallığının doğuşu. Bu tarihten Telipinu'nun kral
olduğu 1530'lu yıllara kadar geçen dönem Hitit tarihinde “Eski krallık”
dönemi olarak adlandırılmaktadır.
1750
– 1700
Anitta'nın Karadeniz kıyısındaki Zalpuva kentini ve Hattuşa'yı
ele geçirmesi. Kuşşar kralı Anitta'nın Neşa (=Kaneş, =Alişar) kentini
ele geçirmesi. Bu çağda Kuşşara ve Kaneş kentlerinin nüfusunun 10000
civarında olduğu söylenebilir.
1660
– 1630
I. Hattuşili'nin krallık dönemi. Hattuşili
Hattice Hattuşlu anlamındaydı. Hattuşili Hitit başkentini Kuşşar'dan
Hattuşa'ya taşıdı. Hitit ordusu ilk defa Hattuşili önderliğinde Fırat
nehrini geçti. Yine bu dönemde Hatti dili yalnızca Hitit tapınaklarında
okunan ve ilahilerde yaşayan ölü bir dil durumuna geldi.
1630
I. Hattuşili Halpa'daki (bugünkü Halep) Yahmad krallığı ile
savaşırken (belki de bir çarpışma sırasında) öldü. Yerine I. Murşili kral
oldu. Murşili'nin I. Hattuşili'nin varisi olduğu halde, onunla akrabalık
bağı olduğu kesin değildir. Huzziya'dan başka oğlu olmayan Hattuşili,
Murşili'yi öz oğlunun kendisine karşı bir komplo içinde olduğunu görünce
ardıl olarak seçmiştir.
~1610
Murşili Halpa'yı ele geçirdi ve ganimetleriyle Hattuşa'ya döndü.
Halpa bu tarihten sonra Hitit krallığının değişmez bir parçası oldu.
~1600
Murşili gerileme döneminde olan Babil'in büyük Amori Krallığına
saldırdı ve Babil'i ele geçirdi. Babil'li tarihçiler bu olayı “Samsuditana
zamanında Hatti'nin erkekleri Akad ülkesine karşı yürüyüşe geçti”
şeklinde anlatmaktadırlar. Bu saldırıdan sonra en ünlü kralı Hammurabi
olan Birinci Babil Hanedanlığının sona erdi.
Murşili,
eniştesi olan Hantili ve Hantili'nin kayınbiraderi Zidanta tarafından
kurulan bir komplo ile öldürüldü. Hantili'nin kral oluşu. Hantili
Luvice bir addı.
1570
– 1535 Zidanta, Ammuna ve
Huzziya'nın krallık dönemleri. Hitit krallığında
iç karışıklıklar ve krallık ailesi içindeki çekişmeler sonucunda
merkezi otorite azaldı. Kutsal Nerik kenti Karadeniz kıyılarında yaşayan göçebe
Kaşkaların eline geçti. Barbar ve savaşkan bir halk olan Kaşkalar Hititlere
karşı imparatorluğun sonuna dek kuzeyde
bir tehdit olarak kaldılar. Hitit toprakları Hattuşa ve çevresine dek küçüldü.
1535
– 1510 Telipinu'nun krallık dönemi ve büyük imparatorluk devrinin başlangıcı...
Telipinu Hitit tahtına çıkış koşullarını düzenlediği bir ferman yayınladı.
Arzava ülkesiyle ile bir antlaşma yaptı ve merkezi otoriteyi yeniden kurdu.
Bu
çağda başkent Hattuşa'nın nüfusunun 30000 civarında olduğu söylenebilir.
Kuzey Suriye'de Mitanni devletinin kuruluşu. Mitanni devletinin kralları Hint – Avrupa'lı, yerli halkı ise Hurrilerdi.
Luvi
dilinin Orta Anadolu'da yaygınlaşması.
1510
– 1460 Alluvamna, II. Hantili, II. Zidanta ve II.
Huzziya'nın krallık dönemleri.
Hitit devletinin gücü bu dönemde de azaldı ve güney – güneydoğu Anadolu'da Hitit etkisi azaldı. Mitanni devleti bu dönemde Mısır'dan
sonra Ortadoğu'nun en güçlü devleti konumuna geldi.
1400
– 1300 Mikenlerin Batı
Anadolu'da Hititlerin Ahhiyava adını verdiği
siyasal birliği kurmaları.
1450
– 1350 Mitanni yönetiminde Hint – Ari soylularının egemen olması.
~1450 Mısır
firavunu II. Thutmosis'in Mısır'ın etki alanını Karagamış'a dek
yayması.
1460
– 1440 II.
Tuthaliya'nın krallık dönemi. Tuthaliya
Hattice kutsal bir dağın adıydı. Tuthaliya Mitannilere ilişki kurup
Hititlerle bağını koparmak isteyen Halpa kentini yıktı. Bu dönemde Mitanni
krallığı Mısır'la ittifak kurmak için Mısır firavunu II. Amenofis'e elçiler gönderdi.
Hititlere karşı olan bu ittifak kısa süre sonra diplomatik bir
evlilikle de desteklendi.
1440
– 1400 Tabarna Arnuvanda – Tavananna Aşkmunikal kardeşlerin (üvey, ya da
evlatlık?) yönetimi. Arnuvanda Hattice kutsal bir dağın adıydı. Aşmunikal
Hurrice bir addı ve bu tarihten sonraki tüm Hitit kraliçelerinin adları
Hurrice'dir.
Kaşkalar
Kızılırmak havzasındaki pek çok Hitit kentini yağmaladılar ve Hattuşa'ya
dek geldiler.
1400
– 1370 III. Tuthaliya ve oğlu genç
Tuthaliya'nın krallıkları. Genç Tuthaliya'nın kısa süren hükümranlığı sırasında Hatti ülkesi Kaşka,
Arzava ve Doğu bölgelerinden saldırıya uğradı. Bu kritik zamanda III.
Tuthaliya'nın komutanı Şuppiluliuma krallığın başına geçti.
1400
– 1300 Alacahöyük yontu eserleri.
1370
– 1335 Büyük imparatorluğun ilk güçlü kralı
I. Şuppiluliuma'nın krallık
dönemi. Şuppiluliuma, adı Hititçe olan ilk Hitit kralıdır. Şuppi Hititçe saf, luli
ise kaynak anlamında; Şuppiluliuma,
saf kaynaklı demekti.
Şuppiluliuma
Arzava kralı ile kızını evlendirerek Güney'deki durumunu güçlendirdi.
Kuzeydoğudaki Hayaşa, güneydeki Kizzuvatna ve güney Suriye'deki Amurru
krallıkları da diplomasi yoluyla Hititlere bağlandı.
Komşu
küçük krallıklarla ilişkiler düzeltilince Mitanni ile Hititlerin karşılaşması
kaçınılmaz oldu. Şuppiluliuma Mitanni'ye karşı yürttüğü ilk seferde
başarısız oldu ve geri çekilmek zorunda kaldı. Mitanni kralı Tuşratta
eline geçen ganimeti Mısır firavunu III. Amenofis'e gönderdi. Ancak Şuppiluliuma
ikinci savaşa daha iyi hazırlandı. Hititlerin planı Fırat nehrini Kuzey
Suriye'deki Mitanni savunma hattının kuzeyinden geçerek Mitanni'yi
arkadan vurmaktı. Bu doğrultuda Doğu Anadolu'daki Hayaşa krallığıyla
anlaşma yapıldı ve Hitit ordusu Torosların kuzeyinden kuzey-doğu Suriye'ye indi. Şuppiluliuma Tuşratta ile yaptığı ikinci savaşta başarılı
oldu ve Mitanni başkenti Wassukanni'yi ele geçirdi. Şuppiluliuma Mitanni
seferini güneye doğru sürdürdü ve bir yıl içerisinde Lübnan dağlarına
dek tüm Hurri ülkesini ele geçirdi. Ugarit kralı II. Niqmandu ile antlaşma
yapılarak Ugarit kenti vasal duruma getirildi. Şuppiluliuma, Tuşratta'nın
oğlu Maltiwaza'yı kukla kral olarak Mitanni'nin başına geçirdi. Böylece
Mitanni devleti yıkılarak, Asur ile Hatti ülkesi arasında Hitit uydusu bir
tampon devlet yaratılmış oldu. Bu tarihlerde Akhenaten'in dinsel reformlarıyla
meşgul olan Mısır, Hititlerin yayılmasına müdahale edemedi.
Büyük
Suriye seferi dönüşü Hititler Kargamış kentini ele geçirdi. Şuppiluliuma
Kargamış ve Halpa kentlerinin yönetimlerini oğulları Şarrikuşuh
ve Piyassili'ye verdi.
1360
IV. Amenofis'in (Akhenaten) Mısır firavunu oluşu. Şuppiluliuma
Amenofis'e armağan olarak ikibuçuk kilo ağırlığında gümüşten yapılmış
beş hayvan şekilli kap (rhyton) ve başka gümüş eserler gönderdi.
1338 Mısır firavunu
Tuthankhamon'un (1347 – 1338) dul karısı
Ankhesenpaam I. Şuppiluliuma'ya bir mektup yazarak kralın oğullarından
birini kendisine eş olarak istedi.
I.
Şuppiluliuma'nın Mısır kraliçesine eş olarak gönderdiği oğlu Zannaza
Mısır yolunda belirsiz bir biçimde öldürüldü.
1335 Şuppiluliuma
Filistin'den Hattuşa'ya getirilen tutsakların yaydığı
vebadan öldü, yerine en büyük oğlu II. Arnuvanda geçti ancak onun
da birkaç yıl içinde aynı hastalıktan ölmesiyle, Arnuvanda'nın kardeşi küçük
yaştaki II. Murşili'nin krallık dönemi başladı. II. Murşili'nin tarihçesinde
bu olay şöyle anlatmıştır: “Hitit ülkesinin düşmanları şöyle düşündüler:
Hatti ülkesinin kralı kahraman bir kral idi. O düşman ülkelerini yendi. O
tanrı oldu [öldü]. Babasının tahtına oturan oğlu, o da eskiden bir
kahramandı. O hastalandı, o da tanrı oldu. Şimdi babasının tahtına oturan
ise bir çocuktur. Hatti ülkesinin topraklarını koruyamayacak...”
1335
– 1315 Şuppiluliuma'nın ölümüyle
Anadolu ve Suriye'de Hitit otoritesi
sarsıldı ve komşu vasal krallıklar isyan ettiler. II. Murşili Arzava'ya kraşı sefere çıktı ve
Arzava'yı yendi. Ahhiyava'ya sığınan
Arzava kralı Hititlere teslim edildi. II. Murşili, Halep ve Kargamış
kentleriyle, Mitanni ve Amurru tampon devletlerindeki statükoyu koruyarak,
Suriye'deki Hitit egemenliğini sürdürdü.
Kaşkalar
bu dönemde kabile düzeninden sıyrılıp merkezi yönetime yöneliyorlardı.
II. Murşili Kaşkaları yendi ve Kaşka kralı Pihhuniya'yı tutsak etti. II.
Murşili krallığı boyunca Kaşkalara karşı yapılan 10 sefer kaydedilmiştir.
Bu seferler başarılı olmasına karşın, düşmanın göçebe niteliğinden
ötürü hiçbirinde kesin sonuç alınamamıştır.
II.
Murşili kendi dönemini geriye bakışlarla anlatan bir tarihçeyi tabletlere
yazdırdı.
1315
– 1282 Muvatalli'nin krallık dönemi. Muvatalli Luvi dilinde
Fırtına Tanrısı'nın
bir adıydı. Kral kardeşi (III.) Hattuşili'yi Kuzey Anadolu bölgesinden
sorumlu komutan olarak görevlendirdi. Zaman zaman aralarında bazı sürtüşmeler
olsa da, Muvatalli Hattuşili'ye her zaman saygı gösterdi ve Hattuşili başarılı
oldukça onun yetki ve ünvanlarını arttırdı.
Hattuşili
kuzeydeki Kaşkaları iyice sindirdi ve kutsal Nerik kentini geri aldı. Kaşkalar
bu tarihten sonra imparatorluğun yıkılışına dek Hititler için önemli bir
tehlike yaratamadılar.
Muvatalli
Viluşa (Troya ?) prensi Alaksandu ile bir antlaşma yaptı ve Hititlerin yapacağı
büyük savaşlar için Viluşa'dan yardım sözü aldı. Muvatalli devrinde
Batı Anadolu kısmen Hitit egemenliğine girdi.
Muvatalli
Mısır ile süregiden gerginliğin bir savaşla sonuçlanacağını hesaplıyordu
ve bu doğrultuda, güneye yapılacak bir sefer için başkenti Hattuşa'dan
daha güneydeki Tarhuntaşşa'ya taşıdı (Tarhuntaşşa neresi bilinmiyor).
1290 II.
Ramses Mısır firavunu oldu. Mısır krallığı II. Ramses'le birlikte
Hititlere karşı daha saldırgan bir politika izlemeye başladı. Güney Suriye'deki Amurru Devleti Hititlerle olan vasallık ilişkisini bozdu: “Bugüne
dek sadık hizmetkardık, ama artık değiliz.”
1285 II. Ramses komutasındaki Mısır ordusu, Muvatalli – Hattuşili
komutasındaki Hitit ordusuyla Kadeş yakınlarında karşılaştı. Hitit
ordusu Mısır kaynaklarına göre 3500 araba, 17000 yayadan oluşuyordu. Mısır
ordusunun da yaklaşık olarak aynı güçte olduğu tahmin edilmektedir. Mısır
kaynaklarında da belirtildiğine göre Hitit ordusu şu ülkelerin
askerlerinden oluşuyordu: "Hatti, Nahrina (Hurri ülkesi), Arzava, Pidasa (Hattuşa'nın
güneybatısı), Dardanoi (Batı Anadolu'da), Masa (Lydia bölgesinde),
Karkisa (Batı Anadolu'da), Lykia, Viluşa, Aravanna (Sakarya'nın doğusunda),
Kaşka, Kizzuvatna, Kargamış, Halpa, Kadeş ve Hayaşa". Bağlaşıklar
listesinde Hititlerin geleneksel düşmanlarının da yeralması, Muvatalli'nin diplomatik gücünü göstermektedir.
Mısırlılar
Amon, Re, Ptah ve Seth adlı arkaya arkaya giden dört tümenle kuzeye yönelmişti.
II. Ramses Amon tümeninin başındaydı. Ramses, Orontes (Asi) ırmağını geçmeden
Hitit ordusundan kaçtıklarını söyleyen iki casus Ramses'e Hitit ordusunun
uzakta, Halep yakınlarında olduğunu söyledi. Oysa Muvatalli Kadeş yakınlarında
pusuda bekliyordu. Ramses, ırmağı aştı ve Asi Ovasında ilerleyerek Kadeş'in
kuzeybatısında diğer tümenleri beklemek üzere durdu. Bu sırada Re tümeni
ırmağı geçmekte, Ptah ve Seth daha güneyde ilerlemekteydi. Bu sırada
Hititler Re tümenine baskın yapıp birliği dağıttılar, ardından Amon tümenini
sıkıştırdılar. Ancak arkadan yetişen Mısır birlikleriyle Hitit ordusu
geri çekildi ve Mısırlılar mutlak bir bozgundan kurtuldular. Hititler savaşı
kazanmalarına karşın kesin bir sonuç alınamadı. Savaştan sonra Ramses
ordusuyla Mısır'a çekildi. Hititler Şam'a dek ilerlediler ve Amurru
yeniden Hitit vasallığını kabul etti.
1284
Hattuşili İştar rahibesi Puduhepa ile evlendi. Puduhepa, III. Hattuşili'nin
hükümdarlığında krallığın daha teokratik bir yapı kazanmasında ve
Hurri kültürünün etkinlik kazanmasında rol oynadı.
1282 Muvatalli'nin ölümünden sonra oğlu Uhri – Teşup III. Murşili adıyla
Hitit kralı oldu. Başkent yeniden Hattuşa'ya taşındı. Murşili güçlü
amcası Hattuşili'nin egemenlik alanını ve yetkilerini kısıtlamaya çalıştı.
1275 Hattuşili Hattuşa'nın ileri gelenleri ve İştar rahiplerinin de
desteği ile Uhri – Teşup'u yenip, III. Hattuşili olarak kral oldu. Hattuşili'nin
esiri olarak Nuhaşşa kentine götürülen Uhri – Teşup Mısır'a kaçtı.
Mısır'la yapılan uzun yazışmalar, onun geri getirilmesini sağlamadı.
1269 Mısır ile Hitit imparatorlukları arasında Kadeş barış antlaşması
gümüş tabletlere yazdırıldı. Kadeş barışında iki ülke arasındaki
sonsuz barış dileği yanında, iki ülkenin zor durumlarda birbirlerine asker
göndermeleri, kaçakları iade etmeleri de yeralmaktaydı. Mısır firavunu ve
Hitit kralı birbirlerini eşit olarak kabul ediyorlar ve birbirlerine 'kardeşim'
diye hitap ediyorlardı. Hitit imparatorluğunun sonuna dek sürecek olan bu
dostluğun bir nedeni de iki ülkeyi de kaygılandıran doğudaki Asur'un yükselişiydi.
1256
Hattuşili büyük kızını II. Ramses'e başkadın olarak eşliğe
verdi. Ona Mısırca Maatnefrure adı verildi.
1250
– 1220 Hattuşili'nin ölümü ve
Puduhepa'nın oğlu IV. Tuthaliya'nın
krallık dönemi.
IV.
Tuthaliya Assuva (olasılıkla Lydia) bölgesine sefere çıktı, kral Malaziti'yi
(olasılıkla Heredotos'daki Meles)
yendi ve Sardeis'i yıktı. Sefer dönüşünde İzmir yakınlarındaki
Karabel mevkisinde bir zafer anıtı diktirdi.
Alaşiya
(Kıbrıs) krallığı Hitit vasallığını kabul etti ve Hititlere altın ve
bakır olarak vergi ödemeye başladı.
Asur
ile gerginlik gün geçtikçe tırmanıyordu. Hititler Ugarit ve Amurru krallıklarını
Asur ile arada tampon olarak düşünüyordu ve bu doğrultuda Amurru ülkesinin
Asur ile ticareti yasaklandı. IV. Tuthaliya'nın Amurru ile yaptığı antlaşmada,
Mısır, Babil ve Asur ülkesi krallarını kendisiyle eşit konumda saymıştır.
(Tableti yazan katibin bu ülkelere Ahhiyava'nın adını da eklemiş, ancak
sonradan üstünü karalamış
olması ilginç bir noktadır).
Kilikya
bölgesinde kuraklık ve açlık yaşandı. Mısır firavunu Merneptah Hititlere
tahıl yüklü gemiler gönderdi.
1250
– 1220 Yazılıkaya açık hava kutsal alanının doğuşu.
1240 Troia VII a uygarlığı deniz halkları tarafından yıkıldı.
1220
– 1200 Tuthaliya'nın oğlu III.
Arnuvanda'nın krallık dönemi. Batı Anadolu'daki pek çok küçük krallık Hititlere karşı bir bağlaşıklık
içine girdi.
~1210 Bilinen son Hitit kralı II. Şuppiluliuma'nın kral oluşu.
1200 Deniz halkları batıdan Anadolu içlerine geldiler.
Akdeniz'de Hitit
gemileri düşmanla savaştılar ve yenildiler. Deniz halkları Alaşiya'yı
(Kıbrıs) aldılar. Hattuşaş ve Ugarit yakıldı. Hitit imparatorluğu yıkıldı.
Mısır Firavunu III. Ramses bu olayı şöyle anlatmıştır: ".....birdenbire
devletler yıkılıp dağıldılar. Hiçbir ülke onların silahları karşısında
dayanamadı: Hatti, Kizzuvatna, Kargamış, Arzava, Alaşiya...."
1200
– 1000
Hititlerin Luvi nüfusunun yoğun olduğu Kuzey Suriye'ye göç etmesi.
Bölgede Arami, Hurri, Luvi ve Hitit kültürel bireşimiyle, Hititlerin yönettikleri
kent devletleri güçlenmeye başladılar: Halpa (Halep), Kargamış, Samal
(Zincirli), Hattina (Amuk), Gurgum (Maraş), Hamat (??).
1110 Asur kralı I. Tiglat-Pileser Fırat nehrini geçerek
"Hatti ülkesine"
girdi. Bu tarihte artık Hatti ülkesi olarak kastedilen yer daha çok Kuzey
Suriye ve Kilikya idi. Asur kralı seferin dönüşünde olasılıkla Kargamış
kentinin kralı olan "Hatti kralı İhni-Teşup"tan sadakat yemini aldı.
1050
– 850 Geç Hitit uygarlığında geleneksel Hitit biçemi.
876 Asur kralı Asur-Nasir-Pal ordusuyla Fırat'ı geçti ve Kargamış
kenti Asur'a yirmi talent gümüş değerinde ağır bir vergi ödemeyi kabul
etti.
858 Asur Kralı Şalmaneser ordusuyla Fırat'ı geçti. Kargamış, Patina,
Bit Adini ve Samal kentleri birleşerek bu saldırıya karşı koymaya çalıştılar,
ancak yenildiler ve Asurlar tüm Kuzey Suriye'yi istila etti.
853 Geç – Hitit Kent devletleri Hamat ve Şam krallıklarının önderliğinde
Asur Kralı Şalmaneser'in Suriye seferine karşı koydular ve Asurlular
seferden vazgeçti.
850
– 750 Geç Hitit uygarlığında Asur biçemi.
800
– 700
Geç Hitit uygarlığında Aram biçemi.
750 Yunanlar
Antakya'nın güneyinde Poseideion (Al Mina) kolonisini
kurdular. Geç Hitit eserleri bu tarihten sonra Yunanistan ve Batı Anadolu'da
görülmeye başlandı.
743 Asur kralı III. Tiglatpileser dört Suriye ülkesiyle (Agusi, Melida,
Gurgum ve Kummuh) birleşmiş Urartu ordusunu Halfeti yakınlarında yendi.
Asurlar Güneydoğu Anadolu'da yayıldılar.
717 Asurlar Kargamış'ı topraklarına kattı.
700 Geç – Hitit kent devletleri tümüyle Asur egemenliğine girdi.